19 Mart 2014 Çarşamba

Silver Shadows Alıntıları



“Adrian sen ve kızların meselesi nedir, hayatım? Neden senin için ya hiçbir şey ya da her şey demekler? Her zaman bir aşırılık var.”
“Çünkü ben işlerimi yarım yapmam, anne. Özellikle de söz konusu aşksa.”

Silver Shadows Kapak + Tanıtım Yazısı



Sydney Sage, büyüyle uğraşan ve vampirlerle insanların dünyası arasında köprü görevi gören bir Simyacı. Simyacılar vampirlerin sırlarını koruyorlar—ve insanların yaşamlarını.

Ateşli Kalp’te, Sydney içgüdüsünü takip edip duygularını Simyacılardan gizli tutmak için tehlikeli bir çizgide yürüyerek her şeyi riske attı.

Şimdi ise dünyalarını paramparça eden o kötü sondan sonra, Sydney ve Adrian parçaları toplayıp birbirlerine geri dönmenin bir yolunu bulmak için çabalıyorlar. Ama bundan da önce, hayatta kalmalılar.

Uzun The Fiery Heart Alıntısı: Sydney'nin Doğum Günü



Kitabın 19. bölümünden yapılmış bir çeviridir. Keyifli okumalar...


Dairemi temizledim, mumları yerleştirdim ve Sydney’nin beğendiğini bildiğim koyu yeşil gömleğimi giydim. İşim bittiğinde, cupcakeler çoktan süslenmeye hazırdı ve gumboyu tatmaya cesaret ettiğimde Cassie’nin haklı olduğunu keşfettim. Sadece bir çorbadan fazlasıydı. Muhteşem bir şeydi.
Sydney saat sekiz civarında geldi, içeri adım atmaz duraksadı. “Şey gibi kokuyor... karides. Ve nane. Ve ananas.”
“Akşam yemeği, tatlı ve bunlar.” Parlak sarı mumu işaret ettim. “Yeni aldım. Adları ‘Hawaii Sieastası’.”
“Onlara öyle bile—boşver.” Kapıyı kapattı ve beni öpmek için üzerime yürüdü. Öpücük etrafımdaki şeylerle bağlantımı kopartan cinste yakıcı olan öpücüklerdendi.
“Şimdiye kadarki en iyi doğum günü hediyem.”
“Fikirlerini şimdilik kendinde tut,” dedim şişinerek mutfağı gösterirken. Beni takip etti ve ağzı açık bakakaldı. “Gerçekten roux mu yaptın?”

Yeni The Fiery Heart Alıntıları




“Çok garip değil mi?” dedi, ben tuzun miktarını ayarlarken bakışlarını kaldırarak. “Hayatın sunduğu tüm bu çeşitlilik? İkimiz de oturuyoruz, ben yaratıcılığın dışa vurumlarını okuyorum.” Şiirkitabını havaya kaldırdı. Kitap korktuğum gibi yıpranmış ve sayfalarının kenarları kıvrılmıştı. “Ve sen de bilimsel ve büyülü hesaplamalar yapıyorsun. Bir anlığına beyinsel şeyler yapıyoruz... bir sonrakinde ise arzunun fiziksel eylemlerine teslim oluyoruz. Bunu nasıl yapıyoruz? Akıl ve beden arasında gidip gelmeyi? Nasıl oluyor da bizim gibi yaratıklar bir uç noktadan diğerine geçebiliyor?”